Sur’da Devran (Turks gesproken, Nederlands ondertiteld)

Eind jaren negentig zijn Titi, Dodo en Saso drie goede vrienden woonachtig in het centrum van Diyarbakir. Dit verhaal richt zich op het leven van Titi. Titi voert duiven op zijn dak tot ze besluiten de duiven los te laten voor een wedstrijd. Wanneer het weer toeslaat, komen de duiven niet meer terug. Terwijl de drie vrienden hierover erg boos zijn en nadenken wat ze moeten doen, komt er plots een witte duif. Deze duif met een telefoonnummer aan zijn poot opent een nieuw venster in hun leven en vooral in dat van Titi. Dankzij deze duif beleven de heren veel avonturen terwijl het publiek de lokale taal van Diyarbakir leert.

Titi, Dodo ve Şaşo 90’lı yılların sonunda Diyarbakır’ın merkezinde, Sur’da yaşayan üç yakın arkadaştır. Kentin ve dönemin olanakları daha fazlasına imkan tanımadığından günü kurtarmaya çalışarak yaşarlar. Yerel dilin ve kültürün hakim olduğu hikaye, üç gençten Titi’nin yaşamına odaklanır. Titi evinin damında güvercin beslemektedir. Dodo ve Şaşo ile birlikte bir gün bir yarışma için güvercinleri serbest bırakırlar. Hava koşulları değişince bıraktıkları güvercinler geri dönmez. Buna çok üzülen 3 arkadaş kara kara ne yapacaklarını düşünürken yanlarına büyüleyici bir beyaz güvercin gelir. Ayağında bir telefon numarası yazılı olan bu güvercin, onların yaşamlarında -daha çok da Titi’nin yaşamında- yepyeni bir pencere açar. Bu güvercin sayesinde kahramanlar birçok macera, değişim, dönüşüm yaşarlarken izleyiciler de Diyarbakır yerel diline, kültürüne tanıklık ederler.